Tasarımcılar, mimarlar, üniversiteler, tasarım ve üretim şirketleri, meraklılar, geleceğe ilham olacak ve bugünü belirleyen tasarım, fikir ve trendleri paylaşmak için bir araya geldi. Bilinçli bir tasarım kültürünün geliştirilmesinin önü açılarak yaratıcı tasarımlara yol gösterici olacak bir bütünlük oluşturuldu. Sadece fuar alanını değil bütün bir şehri bir tasarım sahnesine dönüştüren Salone Del Mobile Milano’da, 35 farklı ülkeden 1950 firma ve 350 bini aşan ziyaretçi bir araya geldi. Ve bir o kadar insanın şehrin her yerini doldurduğu tasarım haftasında, tanınmış mobilya markalarının yanı sıra otomotiv, teknoloji ve moda sektörlerindeki önemli aktörler, bölgeyi sahne olarak seçti.
Doğa ve Madde
Milano Tasarım Haftası 2024’ün ana temasını, iki önemli kelime ve aralarındaki ilişki oluşturdu: ‘Materia’ (madde) ve ‘Natura’ (doğa) arasındaki etkileşimin odağına bir çağrı var. İnsanlık tarihi boyunca, her ne kadar bu iki kavram birbirinden ayrılmaya çalışılıp farklı form ve niteliklere sokulmaya çalışılsa da, sürdürülebilir yaratıcı ve tasarım süreçlerinde yol gösterici bir ilke ve temel değer olarak manipüle etmeden en yalın haliyle doğa ve tasarım ilişkisini sürdürmek, bu yılki etkinliğin temel dayanak noktasını oluşturuyor.
‘Doğa’ bir terim ve olgu olarak mihenk noktasını tasarımcılara sunarken, ‘madde’ ise, yaratıcılık ve diyalogun kapılarını sınırsız bir biçimde aralıyor. Milano Tasarım Haftası 2024’ün teması, doğanın bir ilham kaynağı, tasarım malzemesi ve sürdürülebilir bir gelecek için yol gösterici bir güç olarak hizmet edebileceğini çeşitli boyutlarıyla keşfetmek ve ortaya çıkarmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Rüzgarla Buluşan Yelken
Bu sahnede ve temada bu yıl ülkemizden bireysel katılım göstermeye hak kazanan tek tasarımcı olan Deniz Yenidoğan ile birlikte FABRIKACO da yer aldı. Deniz Yenidoğan’ın tasarladığı ve FABRIKACO tezgahlarında hayat bulan aydınlatma ürünü, 60 yılı aşan bir geleneğin parçası olma fırsatını bizlere sundu. Işığın ve metalin doğadan aldığı ilhamla kesintisiz ilişkisine odaklanan bu aydınlatma ürünü, işaret ettiği tasarım öğeleriyle katılımcılardan hak ettiği ilgiyi buldu. Figür tasarımcısının, hareket noktası olan yelkenlinin rüzgarı arkasına aldığı form arayışı, kendisi için de fuar rüzgarıyla buluşma fırsatını yarattı.
Tasarım Sokakta
Fuar tarafında ana başlıkları özetlemek daha kolay olsa da, özgün tasarımların ve birbirinden eşsiz sergilerin ana durağı şehrin sokakları olmuş durumda. Yani aslında tasarım rüzgarı şehrin dört bir yanına yayıldı. Fuar alanındaki kısıtlı alanlarda istediği verimi alamayan sektörün önde gelen bazı mobilya firmaları şehirdeki mağazalarını tamamen yenilerken, şehrin dört bir yanına açılmış geçici mağazalar yabancı tasarımcılara kendilerini bu vitrinde sergileme olanağı sundu. Yalnızca mobilya ürünleri veya aksesuarları üreten kişi veya şirketler değil, şehrin farklı alanlarında boy gösteren hemen hemen her sektörden katılımcı ile tasarım haftasına özel sergiler veya işbirlikleri görmek mümkün. Bu da Milano şehrinin açık hava fuarına dönüşmesini sağlıyor. Önümüzdeki yıllar için fuara katılmak isteyenlere verebileceğimiz en önemli tavsiye, yalnızca fuara katılmak yerine, şehri adım adım dolaşarak bu yaratıcı heyecanı paylaşmaları olacaktır.
