TEKNİK | KENTE YAŞAM GETİREN ÇATILAR

Yeşil Çatıların Ekolojik Değerlendirilmesi

Günümüzde az katlı ve bahçeli binalar yerine daha çok katlı binaların yapıldığı, binaların dışındaki alanların da yol ve otopark gibi alanlara ayrıldığı görülür. Maliyetleri düşürme veya kent içerisinde yeterli alan bulamama gibi gerekçelerden kaynaklı rekreasyon alanlarındansa bina yapılması karşılaşılan durumlardandır. Büyük kentlerde bu durum daha hızlı bir etkiyle büyür. Yapılan parklar ve tasarlanan rekreasyon alanlarının hala kent için yeterli olmadığı gözlemlenir. Kent ölçeğinde ilave edilmek istenen yeşil alanı, mimari çözümle arttırmak mümkün mü diye araştırıldığında hepimizin son zamanlarda çok duymaya başladığı yeşil çatı sistemleri ortaya çıkar. Yeşil çatılar, binalarla kentsel mekanların buluşma noktası haline gelir. Ancak böyle çözümlerle bina ve tasarım, kentleri, daha büyük ölçekte dünyayı iyileştirmeye yardım edebilir. Yapılar, mini birer ekosistemi barındırır ve çevrelerindeki hava, su ve toprak ile de birliktelik sergileyerek bütünsel bir sistem oluşturur. Bu bağlamda yeşil çatılar, kaybolan yeşili tekrar kente kazandırmak için ekolojik bir analiz için parametrelere yanıt veren bir sistem kurgulanmasını sağlar.

Ekosistem ve Biyolojik Türler

Biyolojik türlerin oluşturduğu güzel görüntüler, insanların günlük streslerinin azalmasını sağlar. Yeşil çatılar, ekosistemi ve biyolojik türlerin devamlılığını korumaya yardım eder. Yeşil çatılar, yağmur ormanları ya da sulak alan gibi doğal ortamların ekolojik etkisini alamadığından biyo-çeşitliliği dünya çapında kabul görür. Bununla birlikte, sadece bitki çeşidinin bulunduğu ortamlar hayvan çeşitliliğinin dahi artmasına yol açabilir.

Kentsel Isı Çerçevesi

Hava kalitesinin olumsuzlaşması, suyun kalitesinin değer kaybetmesi, kent ısı adalarının oluşmasıyla yaşam kalitesinde negatif bir etki oluşturur. Yeşil çatı bitkileri, yaprakları ile gölge etkisi yaparak seyrek dokulu bitkilendirilmiş alanlarda ısı adaları etkisiyle iklimlendirme sağlar. Bu durum insan sağlığını da iklimlendirmenin sağladığı enerji kazanımıyla ekonomiyi de olumlu şekilde etkiler. Gün boyunca güneşten gelen ısıyı biriktirip, gece olduğunda serbest hale çıkaran taş, asfalt ve beton yüzeyler kentin bütününü oluşturur. Bu kentin tamamını etkisi altına alan halden kaynaklı olarak kent üzerinde olumsuz etkiler gözlenir. Ağaçların ve diğer bitkilerin yapılaşmış çevreye göre azlığı bunu daha da tetikler. Ancak bitkilendirilen alanın metrajının artmasıyla yaşayan bitkiler gölge verir ve katı yüzeyleri, yutulan ısıdan koruyarak ortama nem kazandırıp havanın soğumasını sağlar.

Enerji Optimizasyonu

Yeşil çatılar, ısı kazanç ve kayıplarını azaltarak binada enerji tasarrufuna doğrudan pozitif etki eder. Binanın ısı kazanç ve kayıplarını azaltarak yapı konforunu sağlar. Sıcak iklimlerde yazın hava sıcaklığı 35°C olduğu durumda yüzey sıcaklığı neredeyse 65°C olarak gözlemlenir. Bu yüksek sıcaklıklar, binanın hem iç çevresini hem de dış çevresini etkileyerek yapı üzerinde iklimden kaynaklı bir etki kurar. Çatı, toprak tabakası ile korunduğu ve bitkilerle gölgelendirildiği zaman yüzey sıcaklığı genellikle ortamdaki hava sıcaklığının üzerine çıkamaz ve yükselemez. Bunun yanında, bitkiler ve toprak, suyu buharlaştırarak havayı nemlendirir dolayısıyla yapıyı doğal bir yöntemle soğutur.

Soğutan Rüzgar

Kış aylarında, yeşil çatıdaki toprak tabakası ek bir yalıtım sağlayarak sıcaklıkta yaptığı pozitif etkinin benzerini soğuk durum varyasyonu için yerine getirir. Böylece binanın ısınma gereksinimlerini azaltıp yeşil çatı örtüsüyle, rüzgara bağlı ısı kayıplarını neredeyse %50 oranında azaltır. Rüzgardan kaynaklı etkiyle hava kalitesini iyileştirme etkisi yapan yeşil çatılar, havadan savrulan partiküllerin filtrelenmesini de sağlar. Söz konusu çatıya tutunan bitkiler, şehirlerdeki kirli ve zararlı birleşikleri yutarak dış mekan hava kalitesini de arttırır. Ekstentif yeşil çatılar dediğimiz bu yapılarda bitkilendirme kaynaklı buharlaşma yoluyla filtreleme sağlanır.

Karbondioksit ve Oksijenin Yer Değişimi

Yeşil çatılar, günümüzün en büyük sorunlarından olan sera etkisini azaltır. Buna ek olarak, bitkiler solunumlarını karbondioksit ile sağladıkları için kirlilikteki negatif etkileri azaltarak karbondioksit ve oksijenin karşılıklı yer değişimine ortam hazırlar.

Gürültü

Metropollerin en büyük sorunlarından biri de yoğunluktan, trafikten kaynaklı oluşan ve çoğu zaman ritmi düşmeyen şehrin gürültüsüdür. Bu gürültüler, binalardan ve kaldırımlardan ses etkisiyle yansır ve daha çok hissedilir. Buna karşın, yeşil alanlarla veya yeşil çatı ile tasarlanmış yapılarla karşılaşıldığında ses bina yüzeyindeki gibi yansıtma özelliği göstermediği gibi yeşil yüzeylerde etkisi de kırılır. Seyrek bitkilendirilmiş bir yeşil çatının etkisiyle, ses 40 desibel civarında düşürülebiliyorken, yoğun bitkilendirilmiş bir çatı etkisi ile ses 45-50 desibel civarında düşebilir.  Buna ek olarak, gürültü ve ses etkisini azaltmayla ilgili olarak yeşil yüzeyin varlığı kadar kullanılan bitki türü, kullanılan alanın metrajı, bitki büyüme katmanının derinliği ve içeriği de önem teşkil eden konular arasındadır.

Yağmur Suyu

Yeşil çatılar, yağmur suyunu tutup, suyun kanalizasyona ulaşmasını büyük oranda önler. Yapılaşmış alanlar, sert ve geçirimsiz olduğu için daha az su toprağa geçer. Bu da kanalizasyona daha fazla yük gelmesi anlamına gelir. Yeşil çatılara düşen yağmur suları toprak tarafından emilir ve bitkiler tarafından kullanılarak buharlaşır. Böylece yağmur suyu zemine ulaşarak yağışta daha fazla suyun su drene edilebilmesi söz konusu olur.

Çatı Membranının Kullanım Süresi

Güneşin UV ışınları normal bir çatı yüzeyini kırılganlaştırarak yaşlanmasına sebep olur. Böylece çatının kullanım ömrü kısalır.  Ancak ilgili yüzey yeşil çatı olarak tasarlandığında, yeşil yüzey membranı UV ışınlarından ve yüksek sıcaklık değişimlerinden koruyarak ömrünü 60 yıla kadar uzatabilir. Böylece malzeme üzerinde daha az değişim uygular, bu etkiyle de enerji tasarrufunun sağlanması mümkün olur. Daha ekonomik bir çözüm olduğu gibi daha az değişimden kaynaklı olarak atık malzemenin de az olması sonucunu getirir, böylece de çevre dostu ve sürdürülebilir bir seçenek olarak ideal çözümler arasındadır.

Ülkemizde yeşil çatı kullanımı hala istenilen sıklıkta uygulanan bir yapı türü değildir. Ancak yukarıda sıralanan değerlendirme aşamalarında da gördüğümüz üzere yeşil çatıların çevre dostu yaklaşımıyla, aslında bir yapı tasarımında sorun gibi görünen bir çok parametreye ait çözümü içerisinde barındırdığını söylemek mümkündür. Yeşil çatı, yapılara getirdiği ekolojik katma değerle daha yaşanılır bir kentlerin oluşumunda büyük fayda sağlar.

Daha fazlası