İNCELEME | KENTSEL ‘SIZMA’ DENEYİMİ: UX 

Paris’in etkileyici yer altı ağları bulunuyor, özellikle de 350 km’yi aşan tüneller. Pek çok yere ulaşmak için bu geçitleri biraz keşfetmeniz yeterli. Bu grup genç için gitmekten çekinilmeyecek yollar. Bu gençler, yeraltı yürüyüşlerinden birinde, elektrik kablolarıyla dolu bir tünel keşfettiler. Ve bunların kökenlerini biraz kazınca beklenmedik bir hazineyle karşılaştılar. Keşifleri esnasında Ulaştırma Bakanlığı binasının bodrum katına sızan gençler, başkentin yer altı tünel ağlarının planlarının bir kopyasını çıkardılar. Bu noktadan sonra bu macera gizli örgütün hikayesine dönüştü: Urban eXperiment! (UX)

Kentin Kılcallarına Erişmek

UX için bir tür sanatçı kolektifi de denebilir. Grubun açıklamasına göre şimdiye dek, Paris’in yüzlerce yıllık geçmişe sahip çeşitli bölgelerinde on beş farklı restorasyon işi, tam bir gizlilik içinde gerçekleştirilmiş. Elbette bu eylemlerini olanaklı kılan en önemli etken, kentin yeraltı ulaşım ağı bilgilerini ele geçirmiş olmaları. Grup, bu tünelleri kullanarak restorasyon alanlarına ulaşıyor ya da hükümet binalarının kullanılmayan bodrum katlarında film gösterimleri ve başkaca etkinlikler düzenliyor.

UX aynı zamanda müzelerin güvenlik açıklarını da masaya yatırarak Paris’in kültürel hazinelerinin korunması için hassasiyet geliştirmiş. Farkındalık yaratmak için grup üyelerinden biri, Paris Modern Sanat Müzesi güvenlik açıklarını tespit ettikten sonra hazırladığı ayrıntılı bir raporu, gecenin bir yarısı içeri sızarak güvenlik görevlilerinin masasına bırakmış. 

Kentin Kalbini Çalmak

Adlarını duyurdukları Panthéon projesi, ekip için mistik bir öneme sahip. Onlara göre Paris bir zamanlar Batı uygarlığının merkezi, Latin Mahallesi ise Paris’in entelektüel merkeziydi. Latin Mahallesi’nde yer alan Panthéon’un içinde, aniden susturuluncaya kadar kalp gibi atan bir saat bulunuyordu. UX, dünyanın kalbini yeniden çalıştırmak istiyordu. Binanın kubbesinin hemen altında, artık kimsenin gitmediği bir katta bir atölye kurdular. İlk işleri, saatin nasıl bu kadar bozulduğunu anlamaya çalışmak oldu. Kendi değimleriyle “bir nevi otopsi”. 

Paris-Panthéon

Keşfettikleri şey sabotaj gibi görünüyordu. Muhtemelen haftada bir kez saati kurmaktan yorulan bir Panthéon çalışanı, kaçış çarkını (saatin dönüşünü yöneten dişli bir çark) kullanılamaz hale getirmişti. Saatin mekanizmasını atölyeye getiren grup, hazırladıkları solüsyonla her yüzeyi fırçaladı ve cilaladı. Daha sonra mekanizmanın cam kabinini onardılar, kopan makaraları ve kabloları değiştirdiler, kaçış çarkını ve “sarkaç bob” gibi eksik parçaları yeniden oluşturdular.

Otoriteyle Yüzleşme

Saat sabitlendiğinde, bunu kendi aralarında tartıştıktan sonra UX, dönemin Panthéon Direktörü Bernard Jeannot’ya giderek eylemleri hakkında bilgi vermeleri gerektiğine karar verdi. İlk duyduğunda Jeannot onlara inanmadı. Ama ona çalışan saati ve gizli atölyeyi gösterdiler, o da onların abartılı hikayelerinin gerçekten doğru olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.

Onların planı gösterişsiz bir şekilde yer altı dünyalarında görevlerine devam etmekti. Çünkü, önemli olan saatin tamir edilmesi ve bakıma ve çalışmaya devam etmesiydi. Ancak Müdür bu tavsiyeye uymadı, birçok kişiye söyledi ve hemen görevden alındı. Yardımcısı Pascal Monnet, Direktör rolünü devraldı. Bu süreç Fransız hükümetinin UX’e karşı davası ile gün yüzüne çıktı. Ve ardında bu gelişme Fransız ulusal basınında ünlü bir hikaye haline geldi. Mahkeme, saatleri tamir etmenin ve kamu malına izinsiz girmenin başlı başına suç olmadığına karar verdi. Dava reddedildi.

Kentle İlişki Kurma Çabası

Mekanların ve nesnelerin kullanımını nasıl deneyimlediğimiz mülkiyet ilişkimizin temelleri ile sarsılmaz bir biçimde bağlı bulunuyor. Bu ilişkin deneyimleri kendilerine ait kılan davranış kalıpları gelişmiş durumda. Başka bir değişle kullanım kalıpları kutsal mülkiyet tarafından belirleniyor. 

Bir kentsel ‘sızma’ eyleminin en çarpıcı örneğini sergileyen Paris’teki bu kentsel deney grubunun (UX), pratiği dayatılan kısıtlayıcı yer ve mülkiyet organizasyonunu kırmak için bir örnek teşkil ediyor. Eylem sakinlerinin kentleriyle güçlendirici ve üretken, sanatsal ve son derece kişisel bir ilişki kurabileceklerini ortaya koyuyor. 

Daha fazlası