Mimarlık yapıları tasarlama ve inşa etme sanatıdır, bilimidir. Sanatın ve bilimin kesişim kümesinde yer alan az alandan biri olmasının yanı sıra barınma gibi temel ihtiyaçların başında gelen bir ihtiyacı yanıtlaması itibariyle de hepimizin gündelik hayatımızda temas ettiği sektörlerden biridir. Detayıyla tariflenecek olunursa, mimarlığı insanların yaşamasını kolaylaştırması, var olan ihtiyaçlarını karşılamasını ve sürdürmesini sağlamak üzere gerekli mekânları tasarlamak bu tasarımı ekonomik, teknik parametrelerle bağdaştırarak estetik şekilde inşa etme sanatı ve bilimi diye tanımlayabiliriz. İnsanların yaşam alanlarına dair temel ihtiyaçlarını karşılarken ve bunu sürdürmesini hedeflerken bunu hangi insanlar için yaptığını ıskalamamak konusunun büyük önem ifade ettiğinin altını çizmek gerekir. Bir mimar olarak tasarladığınız mekanın kullanıcısına sağladığı maksimum fayda mutlaka temel kriterlerden birini oluşturur. Fakat sadece kullanıcısına hizmet eden bir yapı her zaman eksiktir. Bir yapıdan asıl beklenen hem kullanıcısına, hem çevresine, hem de geleceğe katma değer katabilen nitelikleri barındırmasıdır.
Doğaya Saygı
Sürdürülebilirlik parametresindeki temel kavram, binaların çevresiyle ve insanlarla olan ilişkisidir. Bir başka deyişle; minimum enerji tüketimi olan, çevreye minimum zarar veren binalar üretmek bir yapının kazanımını sadece kullanıcısıyla sınırlamamak, sonsuzlaştırmaktır. Bu sonsuzluk ilişkisi bulunduğu alandaki enerjiyi en etkin kullanmasıyla, yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik vermesiyle kurulmaktadır. Sürdürülebilir mimari; kullandığı malzemeden, sarf ettiği enerjiye kadar ekosistem kullanımında binaların çevresel etkilerini en aza indirmeyi hedef belirlemiş olan mimari yaklaşımdır. Bu sebeptendir ki tasarım sürecinden uygulama sürecine, kullanım süresi boyunca veya bu sürenin dışında çevre için tehdit oluşturmayacak ve doğaya saygı duyabilecek yapıların inşa edilmesini hedefleyen bir yaklaşımdır. Modern binalara çevre dostu bir pencereden bakılmasını sağlayan bu yaklaşım, inşaat malzemelerinin seçimi de dahil olmak üzere planlama ve yapım sürecinin her yönünü kapsadığından ısıtma, soğutma, mekanik havalandırma tasarımları, geri dönüşümle atıkların uzaklaştırılması, yapının bulunduğu vaziyet planı içerisindeki peyzajla ilişkisi dahil tüm süreçlerde çevrenin iyiliği gözetilerek bir bütün halinde kabul edilmesini esas alır.
Ekolojik Ev: Otonom Bir Döngü
Bu yaklaşımla tasarlanan çevre dostu yapılar, ekolojik konutlar olarak tanımlanmaktadır. Ekolojik yapıların ana niteliği, yerel enerji kaynaklarını kullanmaları ve otonom bir döngüyü barındırmaları olarak açıklanmaktadır. Bu yaklaşımdaki yapılarda dışarıdan bir değişkene bağlılık bulunmadığı gibi yaşam döngüsünden ortaya çıkan atıklar yine sisteme dahil olarak enerji, besin, su üretimine katkı sağlayacak şekilde kodlanmaktadır.
Ekolojik projeler bazen bir prefabrik yapı olarak, bazense bir köy projesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı ölçeklerde temel kriterlerin ortak bir hedefle çözüldüğü sistemde model olma özelliği taşıyan iyi örneklerden biri, Bratislavalı Nice Architects’in tasarımı eko-kapsül evlerdir.
Eko-Kapsül Evler
Bu proje, sürdürülebilirlik konusunda çevre dostu olması artısının yanısıra “Bir kapsül alıp, dünyanın istediğiniz yerinde yaşama fikri”ne dayanıyor.
Bu bile şehrin kaosundan, trafiğinden, kalabalığından ettiğimiz şikayetlerin karşısından güneş gibi parlayan bir öneri değil mi? Ayrıca bu kapsül şebekeden bağımsızca yaşamanıza imkan sağlayacak şekilde tasarlanmışken rüzgar ve güneş enerjisi ile çalışan bu kapsülde sürdürülebilirlik esaslarına uygun şekilde bir rüzgar türbini ve bir güneş paneli bulunuyor. Kapsül 9,744 watt/saatlik batarya sağlayabildiğinden rüzgar ve güneş enerjisi ile şebekeden bağımsız olarak istenilen yerde yaşama imkanı sağlar.
Kat planında, yaklaşık 8 metrekarelik bir yaşam alanının çözümlendiği eko-kapsül projesinde bir yatak, bir mutfak, sifonlu bir tuvalet, sıcak suyu olan bir duş ve bir masa-sandalyelik çalışma alanı yer alıyor. Islak hacim için gereken su da yine şebekeden bağımsız olacak şekilde yağmur suyunun toplandığı sisteme uygun olacak biçimde kurgulanmış.
Kullanım amacı için konut olmasının dışında acil barınma alanı, turistik konaklama alanı, araştırma merkezi gibi birçok başlık sunulan eko-kapsüllerin çevre için olduğu kadar kullanıcısı için de oldukça cazip bir tasarım olacağı şimdiden aşikardır.