TEKNİK | 1 EURO’YA EV Mİ ESPRESSO MU ALIRDINIZ?

Hayal Evler

Konut piyasası için ne düşünüyorsunuz? Artan konut fiyatlarıyla bırakın satın almayı kira ödemek bile güç hale gelmedi mi yeterince. İstanbul’da genel olarak kiralar çok yüksek o konu çok net ama İstanbul’un bazı semtlerinde zikredilen rakamlara inanamıyorum bile. Beyaz yakalı zihniyetim hep şu hesaplamayı yapmak istiyor: ‘Bu kirayı ödeyebilmem için kazancım ne kadar olmalı veya biraz daha hayalperest bir tavırla; ‘Bu daireyi satın alabilmem için kaç yıl çalışmam gerekir?’ Söze başlar başlamaz geleceğe dair çok karamsar bir çerçeve çizmek istemezdim gerçekten ama inanın başka yönden yorumlayamadığımız bir zamandan geçiyoruz.

Önceden hayalimizdeki evler, yazlıklar konuşulurdu hatta uzun uzadıya tasarlanırdı. Günün sonunda, beş yıl sonra Ege’den bir arsa alıp oraya yapılması planlanan müstakil konuta illaki gelirdi. Bizdeki mesleki deformasyon gerçi, hayallerimde yer alan Ege’deki evi sorsanız verandasından kış bahçesine kadar, 1/50 ölçek detaylarıyla pafta pafta anlatabilirim sanırım. Bunu bilahare değerlendirelim diyeyim çok uzatmadan da güncel hislerimi ifade edeyim bugün ben size en iyisi. Çünkü reel olana, güncel olana geldiğimiz zaman; gayrimenkul sahibi olmanın hayal olduğunun konuşulduğuna sık sık şahit oluyorum özellikle daha genç meslektaşlarımla ettiğim sohbetlerde. Konut sahibi olmaya dair planlardan ütopik bir plan gibi bahsedilir hale geliyor her geçen gün. Böyle bir ütopya hepimizi içine almış olmalı ki bu haftaki bülten başlığının altında büyük bir merakla buluştuk. Çünkü hepimizin 1 Euro’ya bir fincan espresso bile alınamazken, konut alma fikri olsa olsa hayaldir diye düşündüğümüze eminim.

1 Euro’ya Konut

Fabrikaco’nun İtalya çıkartmasının tesadüf olmadığını mimarisine, kentlerine, coğrafyasına olan beğenimizi daha önce de bir kaç kez dile getirmiştik sanırım. Durum böyle olunca, tasarım çizgilerinden inovatif fikirlerine kadar her yönüyle takip ettiğimiz İtalya, son zamanlarda herkes tarafından merak edilen gündemiyle bizim de ilgimizi çekmeyi başardı. Evet, Şu 1 Euro’ya satılan konutlardan bahsediyorum. Uzun zamandır incelediğim bu haberle ilgili bir kaç şey söylemek ve sizin görüşlerinizi öğrenmek için bu hafta bu konu hakkında hasbihal edelim istiyorum biraz.

İtalya’yda 1 Euro’ya ev satılıyor. Öncelikle Sicilya bölgesinde başlayan bu strateji daha sonra İtalya’nın bazı köylerinde de konuşulur hale geldi. Strateji dedim  çünkü hem turizm açısından, hem ilgili köylerin refahı açısından hem de pazarlama açısından kullanılan bir taktik bence. Hikaye şöyle; özellikle genç nüfusun göç ettiği, nüfusun büyük oranda azaldığı Sicilya Bölgesi’nde kaybedilen nüfusla birlikte, terk edilen yapıları harabe olmaktan kurtarmak için bölge yönetiminde bu yapılar sahipleriyle de görüşerek 1 Euro gibi temsili bir fiyata satışa çıkarılıyor. Böylece bölgenin hem nüfus açısından hem de yapı kalitesi açısından istenilen seviyede kalması hedefleniyor.

Hayalet Kasabalar

Bu yöntemin bir de bölge için sosyolojik tarafı var orada da durum şu şekilde, ‘Evlerini bir espresso fiyatına satmak bu Sicilya kasabasını kurtarabilir mi?’ (Tondo 2019). Ülke genelindeki küçük İtalyan belediyelerinin, hayalet kasabalara dönüşen nüfussuz kasaba ve köyleri canlandırmak için kullandıkları stratejinin sosyal duruma etkisini oyuna dahil ediyorlar. Çünkü İtalya’nın kültürel mirasının önemli bir kısmı, tarihi inşa edilmiş çevreleri ve kültürel gelenekleri de dahil olmak üzere ülkenin küçük kasaba ve köylerinden oluşuyor. Bu arka planla, 1€ ev satışı girişiminin, kültürel miraslarını koruma amaçları doğrultusunda nüfusları azalmış İtalyan belediyelerine ne ölçüde olanak sağladığı büyük ölçüde tartışılıyor. 1 Euro’ya evler girişiminin, kasabaları kurtarmak ve böylece miraslarını korumak için alternatif stratejiler uygularken öte yandan, girişimin “kırsal soylulaştırma” ile sonuçlanabileceği düşünülüyor. Kırsal toplulukların zengin yeni gelenlerin akınıyla oluşan büyük sosyo-kültürel dönüşümler ve yerinden edilmelerle karşı karşıya kaldığı bir süreç olduğunu savunanlar da var.

Yin Yang

İtalyanların kimlik ve aidiyet kavramları için paylaşılan bir İtalyan kültürel mirasının önemi, projenin misyon beyanı şu şekilde yansıyor: “Konut ortamını iyileştirme ve kültürel kimliğimizi geri kazanma stratejisi, küçük terk edilmiş merkezleri canlandırmak veya terk edilmiş durumdaki binaları, tarihimiz olan bir hikaye ile yeniden geliştirmektir”. Ayrıca misyon beyanı, sosyal ve inşa edilmiş çevre arasındaki önemli bağlantıyı vurguluyor. Kasabalarla evlerin, evlerle İtalyan benliğin bağına işaret ediliyor. 

İtalya’nın küçük belediyelerinin tarihi ve inşa edilmiş çevresinin korunması, birçok İtalyan’ın kimliğini ve aidiyet duygusunu güvence altına alma gibi anlamlı bir toplumsal işlev üstlenmesi sonuçlanıyor.

Motto

Stratejideki kurallara tekrar gelecek olursak hevesinizi yarım bırakmak istemem ama oturum izni konusunda biliyorsunuz ki İtalya’da kurallar biraz katı, sözüm şu ki konut satın alana oturum izni verilmiyor o yüzden bu yöntemi o anlamda avantaja çevirmeyi düşünmek çok doğru olmaz. Ama burada mesele oturum izni değil de konutun kendisiyse ‘orada bi ev var uzakta’ hayali hemen içinizi sarıveriyor gerçekten. Evine dair yasal bakım masraflarını ödeyemeyen insanlar, bölge yönetimiyle işbirliği içerisinde ‘1 EURO’ mottosuyla evlerini satışa çıkarıyorlar. Motto dedim çünkü bu dikkat çekici rakam bölgenin araştırılmasına, ilgili köylere olan ziyaretlere, konutları görmek isteyen turistlerle turizme katkıya dönüşüyor zamanla. Hem köyleri harabelerle dolu olmaktan kurtaran, belediyeden ödeme çıkmaksızın yapıların iyileştirilmesini sağlayan, hem de yaptığı reklamla turizm geliri sağlayan bu evlere sahip olmak kolay mı derseniz, çok kolay olduğunu söyleyemem. Ama inanın evler için istenen prosesi tamamlamak, sahip olmaktan daha zor olabilir.

Nasıl mı?

1 Euro olarak satışa çıkarılan evlere sahip olmak için başvuru yapmanız gerekiyor, seçilmek için ise onlarca başvuru arasından elbette büyük olmasa da şansınız var ve sonrasında diyelim ki şansınız yaver gitti ve seçildiniz, proses şu şekilde işliyor; evi satın almaya gittiğinizde evin bağlı olduğu yerin belediyesine 5000 Euro ödüyorsunuz, bunu bir depozito gibi düşünün, eğer diğer işlemleri başarıyla geçebilirseniz ve üç sene sonunda İtalyan normlarına göre hazırlanan kontrata uygun davrandıysanız 5000 Euro depozitonuzu iade alabiliyorsunuz. Davranamayıp kontratın dışında süreci devam ettirdiyseniz evi alamadığınız gibi 5000 Euro’yu da alamıyorsunuz. Ama konutu aldıktan sonra daha bu üç yıllık kontrat teyidi almadan önce kısa sürede gerçekleştirilmesi gereken iki önemli koşul daha var ve burada şeffaf olacağım umutsuzluğa kapandığım taraf bu iki şartta birleşiyor. Şartlara gelecek olursam;  ilki konutla ilgili tadilata iki ay içerisinde başlamanız gerekiyor ve diğeri de iki ay içerisinde başladığımız tadilatı bir yıl içerisinde tamamlamanız gerekiyor. İçinizden ne var bunda diyorsanız eminim ülkemiz şartlarında düşünüyorsunuz çünkü ilki İtalyan bürokrasisiyle ikincisi ise işçilik hızını düşündüğüm İtalya’nın iş programıyla epey zorlu geçecek gibi görünüyor.Bu izin işlerine dair prosedürlerin hızlı ve kolay olmadığının altını çizerek ‘İtalyan düşüme’ başlamadan son verdim gördüğünüz üzere.

Zaten 1 Euro’ya ev mi alınır?

Bana bir espresso lütfen.

Ne dersiniz bakar mıyız bir arsa Foça’dan, Küçükkuyu’dan veya Urla’dan?

Daha fazlası