Betondan tekne inşa edilebilir mi? Soru tuhaf mı? Yanıt ‘Evet’ olunca daha da mı tuhaflaşıyor mesele? Üstelik bir asrı aşkın süredir bu tuhaflık yaşanıyor. Peki bu nasıl mümkün oluyor? İşin içine ferrocement girdiğinde tüm perspektif değişiyor. Bu yazıda, sıradan bir malzemenin imalat tekniğiyle nasıl sıra dışı bir forma ve kullanım alanlarına büründüğünü keşfedeceğiz.
Ferrocementin yapımı sözcük anlamıyla Ferro – demirli, cement – çimento, demirli çimento diyebileceğimiz bu malzemede demir yapı elemanının yüzeyini oluşturan örgü sistemi meydana getirirken çimento da bu örgünün boşluklarını doldurarak ince dokulu beton bir malzeme oluşumunu sağlıyor.
Demir ve çimentonun birleşimiyle ortaya çıkan bu özel malzeme teknelerde kullanıldığında geleneksel malzemelerin ötesinde bir estetik ve deneyim ortaya çıkarıyor. Ferrocement, dayanıklılığı, hafifliği ve esnek tasarım avantajlarıyla öne çıkıyor.
Nasıl Yapılıyor?
Ferrocement tekne veya yapı inşası, çelik çubuklarla iskelet oluşturulması ile başlıyor. Ardından, çimentonun iskeletin boşluklarını doldurmasıyla ince bir beton tabakası elde ediliyor. Son adımda ise sıva veya püskürtme yöntemi ile yüzey şekillendiriliyor. Ferrocementin dayanıklı ama yükte hafif olması teknenin suyun yüzeyinde dengede durmasına imkân sağlıyor. Böyle olunca, tekne son sınavını da başarıyla geçerek bilinenin aksine betonun suda batmadığını gösteriyor.
Tarihçesi
Tarihte yerini alan Ferrocement, antik çağlarda yanmış kireç ve su karışımı ile yolculuğuna başladı. Başlangıçta, çimento kullanımı genellikle duvarlardaki düzensizlikleri düzeltmek ve yapı blokları arasında harç olarak sınırlıydı. Ancak, Çinliler çok uzun bir süredir çimentoyu bambu çubuk takviyesi ile birleştirerek tekneler inşa etmişlerdi. 1840’larda, Fransız Joseph Louis Lambot çimento içine metal takviye koymaya başladı. İtalyan Profesör Pier Luigi Nervi, çimento takviyesi deneyleri yaparak tel örgü ve ince çelik çubuk katmanlarını birbirine ekledi. Ferrocementin bir tekne inşaat malzemesi olarak kullanımı, Nervi’nin firmasının 1945 yılında 165 tonluk motorlu yelkenli Irene’yi inşa ettiği zaman kanıtlandı.
Yüzen Beton
Ferrocement, su geçirmez özelliği sayesinde tekne inşasında kullanılır. Ferrocement tekne inşasında özellikle 1. Dünya Savaşı döneminde çelik malzemenin kısıtlı olması nedeniyle popüler hale geldi. 1900’lü yıllarda ABD Donanması tarafından kullanılan ilk beton tekneler ferrocementle yapıldı.
Organik Formlar
Ferrocementin mimari esnekliği, tekne tasarımında kendini gösterir. Malzeme, yuvarlak hatlara, organik formlara ve kıvrımlı çözümlere karşı olumlu bir tavır izleyerek estetik detayların ve özgün tasarımların ortaya çıkmasına katkıda bulunuyor. Estetik olmasının yanı sıra çevre dostu olması da sektörde alkış toplayan bir malzeme olabileceğinin sinyallerini veriyor. Düşük karbon ayak izi ferrocementin sürdürülebilirlik açısından da çevreye uyumlu malzeme olduğunu gösterir. Estetik ve sürdürülebilir değerlere saygı duyan bu malzemeyi ekonomiklik açısından da değerlendirecek olursak malzemenin yalın yapısı ve komplike olmayan üretim tekniğinden kaynaklı olarak inşaat maliyetlerini azalttığını söyleyebiliriz.
Sınırları Zorla
Ferrocement, mimaride özellikle organik ve özgün formlar oluşturarak fark yaratabilir ve sürdürülebilir inşanın kapılarını aralıyor. Bu malzeme, geçmişten günümüze birçok alanda kullanıldı ve gelecekte de daha birçok projede karşımıza çıkacak gibi görünüyor.
Betonun ve yaratıcılığın sınırlarını zorlamanın önemli bir örneğini temsil ediyor ferrocement. Ferrocement tekneler, betonun bilmediğimiz bir yönünü ortaya çıkarak fizik kuralları açısından bizi şaşırtan, mavi sularda yüzdüren bir yolculuk oluyor. Bu yolculuğa ait deneyimi sizlerle paylaşırken, bir sonraki yazıda görüşmek için tekneyi farklı bir yöne çeviriyoruz. Sizi de şimdiden yeni rotamıza davet ediyoruz.
Keyifli seyirler!
https://en.wikipedia.org/wiki/Ferrocement