BÜLTEN

Bu bülten ve araştırma yolculuğu, FABRIKACO’nun sürekli gelişen bir uzmanlık ve miras yaratma kararlılığını yansıtıyor.  

Ayrıca, her projenin bir hikaye barındırdığını hatırlatıyor.

SAVUNMA MİMARİSİ: BETON

II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa şehirleri ağır yıkımın ardından hız, dayanıklılık ve tasarruf gerektiren yeni bir mimari döneme girdi; süslemelerin geri plana itildiği bu süreçte betonarme yapılar modernliğin, yeniden doğuşun ve ilerlemenin simgesi haline geldi. Varşova’dan Berlin’e kadar birçok kent, hem geçmişin izlerini taşıyan hem de geleceği kuran bu sert, yalın ve işlev odaklı mimariyle kimliğini yeniden şekillendirdi. Bu nedenle beton, sadece bir malzeme değil, savaşın küllerinden doğan şehirlerin kendini savunma biçimi ve modern mimarlığın en güçlü anlatısı olarak tarihte yerini aldı.

Okumaya devam et »

OSAKA’NIN DEV AHŞAP HALKASI: GRAND RING

2025 Osaka Dünya Fuarı için inşa edilen Grand Ring, 675 metrelik çapıyla dünyanın en büyük ahşap yapısı olarak öne çıkıyor. Çivisiz ve vidasız geleneksel Japon “nuki” tekniğiyle birleştirilen bu dev halka, hem gölgelik bir üst örtü hem de 20 metre yüksekliğindeki Skywalk ile ziyaretçilere Expo’yu kuşbakışı görme imkânı sunuyor. Yerel ahşap kullanımı, sürdürülebilir ve modüler tasarımı sayesinde fuar sonrası yeniden değerlendirilebilen Grand Ring, Expo’nun “geleceğin toplumunu tasarlamak” temasını yansıtan güçlü bir mimari simgeye dönüşüyor.

Okumaya devam et »

İNCELEME | 3D BASKIYLA EV BASMAK

3D baskı teknolojisi, inşaatta devrim yaratarak evleri katman katman üretme olanağı sunuyor. Fransa’daki sosyal konutlar, İrlanda’daki COBOD yapıları ve Türkiye’deki Rapidome örneği, yöntemin hız, maliyet ve sürdürülebilirlik avantajlarını gösteriyor. Kalıp, fazla iş gücü ve atık gerektirmeyen bu sistem, organik formlar ve yenilikçi tasarımlar yaratma özgürlüğü sağlıyor. Dayanıklılık tartışmaları sürse de 3D baskı, afet bölgeleri ve sosyal konutlar için umut verici bir mimari çözüm olarak öne çıkıyor.

Okumaya devam et »

İNCELEME | FIRÇADAN PİKSELE UZANAN YOLCULUK: VAN GOGH

Van Gogh, yaşarken tek tablo satamayan, Empresyonizm’i aşarak Post-Empresyonizm’in öncüsü olmuş; “Yıldızlı Gece”deki dönen gökyüzüyle iç fırtınasını, “Ayçiçekleri”ndeki sarılarla yaşam enerjisini renk ve fırça darbeleriyle dışa vurmuştu. Ölümünden sonra samimiyetiyle modern çağın filtreleri arasında nefes olan sanatçısı, bugün “Van Gogh Alive” gibi dijital sergilerde ve İstanbul’daki Dijital Deneyim Merkezi’nde tabloları hareketlenip izleyiciyi içine alarak, fırçadan piksele uzanan yolculukta duyguyu ışık, ses ve hareketle yeniden canlandırıyor.

Okumaya devam et »

İNCELEME | CUMHURİYET’İN KADINLARI VE MİMARLIK

Cumhuriyet, coğrafyamızda büyük bir dönüm noktası olarak eskiyi geride bırakıp, sosyal yaşamdan eğitim ve devlet işlerine kadar köklü yenilikler getiren bir devrimdir. Bu dönemde, kadınlara tanınan haklar sayesinde özellikle kadın mimarlar, Leman Cevat Tomsu gibi öncülerle mimarlık alanında büyük adımlar atmış ve toplumsal hayatta önemli roller üstlenmiştir. Yaşam tarzını ve hakları pozitif yönde revize eden bu büyük değişim, kadınların da mimarlık gibi mesleklerde öne çıkmasını sağlamıştır.

Okumaya devam et »

İNCELEME | DUVAR KAĞIDININ TASARIMA KATKILARI

Duvar kağıdı, mekânın karakterini ve atmosferini dönüştüren önemli bir tasarım unsurudur. Estetik çeşitliliğiyle mimara ifade özgürlüğü sunarken, yüzey kusurlarını gizleme, hijyen ve dayanıklılık gibi pratik avantajlar sağlar. Ancak doğru malzeme seçimi, uygulama ve mekânsal uyum önemlidir; aksi halde görsel karmaşa veya teknik sorunlar oluşabilir. Bu nedenle duvar kağıdı, yalnızca dekoratif bir unsur değil, mekânın kimliğini belirleyen mimari bir karardır.

Okumaya devam et »

İNCELEME | CUMHURİYET VE MİMARLIK: BİR DÜŞÜNCENİN MEKANA DÖNÜŞÜMÜ

Cumhuriyet’in ilanı, Türkiye’de mimarlığın yalnızca yapı üretme sanatı olmaktan çıkıp bir düşüncenin, ideolojinin ve yaşam biçiminin ifadesine dönüşmesini sağlamıştır. Erken Cumhuriyet döneminde mimarlık, ulusal kimliği yeniden inşa eden, modernleşme ve çağdaşlaşma hedeflerini görünür kılan bir araç hâline gelmiştir. Bauhaus etkisiyle şekillenen işlevsel ve sade modernist anlayış, Ankara’daki kamu yapılarında ve kent planlamasında toplumsal bir dönüşümün simgesi olmuştur. Bugün ise bu miras, sürdürülebilirlik ve doğaya duyarlı tasarım ilkeleriyle yeniden hayat bulmakta; her çizgide Cumhuriyet’in ilerleme, özgürlük ve bilime dayalı ruhu yaşamaya devam etmektedir.

Okumaya devam et »

İNCELEME | YAŞAYAN BİR DENEYİM: WEMBLEY STADYUMU VE COLDPLAY

Wembley Stadyumu, sporun ötesinde müzikle birleştiğinde yaşayan bir mimari deneyim sunar; Coldplay konseri örneğiyle çelik kemeri, akustiği ve ışık tasarımıyla insanla duygusal bir bağ kuran yapı, mimarlığın bir senfoniye dönüştüğü noktayı temsil eder ve bu yönüyle mimarlığın yalnızca form değil, insan deneyimini dönüştüren bir duygu dili olduğunu hatırlatır.

Okumaya devam et »

İNCELEME | DEPREM İZALATÖRLERİ BİNALARI NASIL KORUYOR?

Deprem izolatörleri, binayla zemin arasına yerleştirilen özel sistemlerdir ve deprem sırasında zeminden gelen sarsıntıyı azaltarak yapının daha az hareket etmesini sağlar. Böylece kolon, kiriş ve duvarlar büyük oranda korunur, can güvenliği artar. Genellikle hastane, köprü ve kamu binalarında kullanılır. İlk maliyetleri yüksek olsa da, olası bir deprem sonrası onarım giderlerini büyük ölçüde azaltır.

Okumaya devam et »

İNCELEME | ROMA’NIN SESSİZ TANIĞI: KOLEZYUM

Roma’nın kalbinde yer alan Kolezyum, Antik Roma’nın gücünü ve mühendislik dehasını yansıtan en etkileyici yapılardan biridir. MS 70-80 yılları arasında inşa edilen bu devasa amfitiyatro, hem halkı bir araya getiren bir eğlence merkezi hem de imparatorların güç simgesiydi. Gladyatör dövüşleriyle dolu günlerinden sonra yüzyıllar içinde yıkıma uğrasa da bugün hâlâ Roma’nın geçmişine tanıklık eden, kalıcılığın ve zamanın gücünün simgesi olarak ayakta duruyor.

Okumaya devam et »

FABRIKACO haberleri ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki formu doldurun.