Farklılıklarımızı seviyorum. Heyecanlarımızı, heveslerimizi seviyorum. Hayattan hevesleri, beklentileri alırsan geriye ne kalır ki zaten. Başka milletlerde var mıdır tam emin değilim, lütfen anısı olan benimle paylaşsın. Bir doktor görünce romatizmalarından bahsedenler var mıdır acaba veya avukatla karşılaştığınız ilk arkadaş toplantısında miras davasını soranlar -turşucunun ikramı turşu suyu- fakülte yıllarımdan bu yana bizim de en çok maruz kaldığımız, ‘şimdi mutfağı kırdırsam veya ege taraflarında bir arsa alayım da oraya bir ev yapayım diyorum’ hatta bir arsam var, aklımda da bir projem var onu sana çizdirsem’ gibi içeriğinde iyi niyetli lakin tekniğinde hatalı görüşmelerimiz olmakta. Şimdi sektördekiler hak verip, diğerleri kızmazsa devam etmek istiyorum. Lütfen aklınızdaki projeleri mimarlara çizdirmeyin, böyle bir formasyonumuz olmadığını en nazik şekilde nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ama lütfen bunu teklif dahi etmeyin.
İdeal proje Mutfağı kırdırsanız değil de mutfak için yeni bir tasarım talebiniz olursa bunun sohbet arasında yapılamayacak kadar önemli ve vakit alan bir iş olduğunu hatırlatarak başlamak isterim. Mevcut olan bir yapı üzerinde veya yapının bir mahalinde revizyon yapılacağında rölöve alınması alınan rölöve üzerinden değişecek parametrelerin işlenerek yeni tasarım çalışılması gerekmektedir. Bu da evinizde kahve içmek için bulunan bir kişinin hemen alabileceği bir karar ve uygulayabileceği bir çalışma değildir.
Dahası, her konut, her mutfak veya her yaşama alanı kullanıcısına maksimum fayda sağlayacak nitelikte olmalıdır. En iyi mutfak nasıl olur sorusuna, reçete yazmak ne yazık ki çoğu zaman mümkün olmayabilir. Konut tasarlarken, kullanıcı sayısı, kullanıcının nitelikleri ile ihtiyaç programı oluşturulmalıdır.
Bu ihtiyaç programıyla tasarlanan konut da hak verirsiniz ki tek başına yaşayan, müzisyen, genç bir kadınla, iki çocuklu beyaz yakalı bir çift için tasarlanan konutların birbiriyle aynı olamayacağı tecrübe ile sabittir. Buna ek olarak, Ege’den arsa alıp üzerine konut yapıp yerleşmeyi hayal eden herkes için tavsiyem aklınızdaki projeler yerine, kişisel tercihlerinizi, kullanıcı sayısını, ihtiyaç programını mimarınızla paylaşmanız olabilir.
Hayallerinizdeki arsanın, konumu, topoğrafyası, manzara yönü, güneşe ve rüzgara göre durumu tasarımın detaylarını etkileyen önemli kriterler olduğu gibi parselin imardaki kat bilgisi, işlevi gibi tercihlerimize bağlı olmayan parametrelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunları anlattığım halde, yok mu bunun daha net bilgileri diye sorular da geliyor, bizim mesleğin mühendislikten ince bir çizgiyle ayrıldığı taraf belki de şu ki; bazen mimari de iki kere iki dört etmeyebilir.
Tasarım denilen çerçeve teknik olduğu kadar, estetiği de içerisinde barındırdığı için bazen matematiğin yanına tasarımcının kanaat notunu da eklemek gerekebilir. Bunlar tamam ama sen bize söyle yine de bir arsan olsa ne yapardın?
Ceteris paribus konut Diyelim ki imarla, belediyeyeyle kat mülkiyetiyle ilgili sorunlarımı çözdüm, ekonomik olarak kıt kaynakları en iyi şekilde değerlendirme konusunda da bir derdim yok, o halde tasarım için ilk ihtiyaç programını çıkarırım, kaç oda istiyorum, metre kare bilgileri nasıl, bu bilgileri leke etüdüyle çakıştırırım, bu parsele bir tasarım yapmak istesem yapı bağlam ve konsepti nasıl olur diye düşünerek hazırladığım yapı geometrisini oluştururum. Parsele göre yapının pozisyonunu iklim, topografya gibi temel etmenlerle eşleştiririm. Kuzey yönü, manzara cephesi, hakim rüzgar, mahallerin güneşin pozisyonuna göre durumu, gürültü kaynağı vb gibi parametrelerin yapı için değerlendirmesini yaparım. Yani öyle bir çırpıda araziye tek bir etmenle yerleşmek pek de mümkün değil. Arazi kotlarına uygun yerleşip yapı kütlesine ait değişkenleri çözdüğümdeyse, yapıya bakarım, bu yapı nerede yer alıyordan başlayıp ailemdeki kullanıcılar için ihtiyaç programını listelerim.
Yapıyı ikincil konut olarak düşündüğüm bir topografyada çözebildiysem hani şu Ege’deki arsada havuza, bahçeye, terasa şans veririm kesinlikle. Yapı içerisine girdiğimiz zamansa girişin karşısında bir karşılama alanı, hemen yanında geniş boy pencereli, ada mutfaklı büyük bir mutfak, ilerisinde de terasa açılan, gün ışığını içeriye alan hatta deniz cepheli bir yaşama alanı ilk gözümün önüne gelenler olsa da bunlar ütopik bir yaklaşımla hayallerimizi özetleyen ilk kriterler diyebilirim. Konut alırken veya konut tasarlarken parametreleri böylesine sabit tutup beklentileri özgür bırakmak pek mümkün olamıyor ne yazık ki, olabiliyorsa ne ala!
O halde manzaranız deniz, metrekareniz gönlünüzce olsun.
