BÜLTEN

Bu bülten ve araştırma yolculuğu, FABRIKACO’nun sürekli gelişen bir uzmanlık ve miras yaratma kararlılığını yansıtıyor.  

Ayrıca, her projenin bir hikaye barındırdığını hatırlatıyor.

PROJE | LATA YAPIM SÜRECİNİN ANATOMİSİ

Projemiz, Almanya’nın Stuttgart kentinde konumlanan bir villa yapısında, mimarlık ile mühendisliği detay odaklı ve estetik bir anlayışla buluşturan özel bir uygulama sürecine dönüştü. Geleneksel yapı sınırlarının ötesine geçen bu çalışmada, tasarımdan üretime ve montaja kadar her adım titizlikle planlandı. Özellikle yapının tavan ve duvar yüzeylerinde kullanılan lata sistemleri, teknik uyum ve görsel bütünlük açısından projenin omurgasını oluşturdu. Hem malzeme davranışına dair öğrenme süreci hem de özel geçme çözümleriyle geliştirilen bu proje, gelecekteki uygulamalar için de güçlü bir referans niteliği taşıyor.

Okumaya devam et »

KAPANMIŞ KAPILAR

Zamanla yıpranmış yapılar, sadece taş ve toprak değildir; aynı zamanda hatıraların da taşıyıcısıdır. Eski bir kütüphanede başlayan bu sessiz yolculuk, bir mimarın geçmişle kurduğu görünmez bağları, terk edilmiş mekânlarda hâlâ nefes alan hikâyeleri keşfetmesini anlatıyor. Mimarlığın sadece yapılar değil, zamanın izleriyle şekillenen bir hafıza meselesi olduğunu hatırlatan bu metin, sessizliğin içinden bir fısıltıyla son buluyor:

“Yapılar terk edilebilir, ama hatırlanan hiçbir yapı tamamen yıkılmaz.”

Okumaya devam et »

GÖLGENİN HARİTASI

Gölge, yalnızca ışığın yokluğu değil; mimarlığın, düşüncenin ve kimliğin izlerini taşıyan bir anlatı aracıdır. Eski kitapların, unutulmuş notların ve tamamlanmamış metinlerin arasında, anlatıcı; mekânın yalnızca fiziksel değil, tarihsel, düşünsel ve kişisel gölgelerle biçimlendiğini keşfeder. Güneşin çizdiği sınırların ötesinde, gölge artık bir düşünce biçimi, bir “ve” olarak belirir, ne tam içinde ne de dışında, ama hep orada.

Okumaya devam et »

İNCELEME | ÜRETİM VE TASARIMDAKİ ATIK: YIKIM HENÜZ BAŞLAMADI

İnşaat atıkları ciddi çevresel sorunlara yol açarken, çözüm tasarım aşamasında başlıyor. Malzeme seçimleri ve planlama, üretim sürecindeki israfı azaltabilir, yapının doğaya etkisini en aza indirebilir. Geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı ve entegre atık yönetimi ise mimarlığı daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyan temel adımlardan biridir.

Okumaya devam et »

SESİN TAŞIDIĞI MEKAN

Gün batımına yaklaşırken ağır taş bir kapı aralanır. Sessizlik, rafların arasına sinmiş eski kitap kokusuyla iç içe geçmiştir. Yankılanan her adım, bir zamanlar burada atılmış başka adımların izini sürer. Bir kitap çıkar aradan: “Akustik ve Mekân.” Tozlu sayfalar çevrildikçe yapıların sessizliği konuşmaya başlar. Çünkü bazı yapılar yalnızca taşla değil, sesle örülür. Kubbenin altında yankılanan uğultu, geçmişin fısıltısı gibi yayılır…

Okumaya devam et »

İNCELEME | DE STİJL: SANATTA VE TASARIMDA SAFLIK ARAYIŞI

Sanatı ve tasarımı en saf haliyle sunmayı amaçlayan De Stijl, 1917’de Hollanda’da doğdu ve yalnızca bir estetik değil, bir düşünce sistemi sundu. Piet Mondrian’ın dikey-yatay çizgileri ve üç ana renkten oluşan kompozisyonları, yalnızca tuvalde değil; mimaride, mobilyada, grafik tasarımda ve modada da iz bıraktı. De Stijl’in sadelik, düzen ve işlevselliğe dayanan yaklaşımı, günümüzde hâlâ modern tasarımın temel taşlarını oluşturuyor.

Okumaya devam et »

WORKSHOP | “LESS IS MORE” SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ATÖLYESİ

Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleşen “Less is More” atölyesinde, hurda metal ve ahşap malzemeler yaratıcı ve işlevsel tasarımlara dönüştürülerek hem fiziksel hem de düşünsel bir dönüşüm yaşandı. Sadece malzemeler değil, unutulmuş fikirler ve ertelenmiş tasarımlar da yeniden hayata kazandırıldı. Katılımcılar, sürdürülebilirliğin yalnızca çevre dostu malzeme kullanımıyla değil; aynı zamanda zamanı, emeği ve düşünceyi özenle kullanmakla da ilgili olduğunu deneyimledi. Atölye, sade ama derinlikli üretimlerin mümkün olduğunu hep birlikte gösterdi.

Okumaya devam et »

İSİMLER VE İZLER

Tozlu rafların arasında bulduğu eski bir defter, mimar kadının ellerinde bir yapıdan çok bir belleğe dönüşür. Her çizim, her not, unutulmuş bir mimarın izi gibidir; kimliği silinmiş ama varlığı hâlâ mekânda yankılanan bir hafıza… Defterin sayfalarında gezinirken zaman bükülür, sesler ve yapılar birbirine karışır; mimarlık, sadece taşla değil, iz bırakan düşüncelerle ve arzularla örülen bir varoluş biçimine dönüşür. O an, mimar kadın kendi defterine yeni bir iz bırakmaya karar verir. Mimar bilir ki her yapı, başka birinin hayalini taşır içinde.

Okumaya devam et »

İNCELEME | EVİM EVİM GÜZEL EVİM!

Mimari ve mobilya tasarımı, yalnızca estetik ya da işlevsellikten ibaret değildir; asıl amacı insanın fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak, yaşam alanlarını herkes için erişilebilir, konforlu ve anlamlı kılmaktır. Bu nedenle, ister gösterişli ister sade olsun, her tasarımın merkezinde insan ve onun yaşam kalitesi yer almalıdır.

Okumaya devam et »

BEDENİN HAFIZASI

Mimarlık tarihinin görünmeyen çizgileri, bedensel hafızayla okunur burada. Hamam mimarisi üzerinden taş, su, buhar ve boşluk; temsil edilmemiş bedenleri, eksik kalmış anlatıları ve kadim mitleri usulca gün yüzüne çıkarır. Kütüphanelerde bulunamayan bilgi, bazen bir çatlağın içinde yankılanır, bazen taşın sıcak yüzeyinde sezilir. Mimarlık yalnızca yapılarla değil; bedenle, bellekle ve o bellekte kalan izlerle kurar asıl ilişkisini.

Okumaya devam et »

FABRIKACO haberleri ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki formu doldurun.