
İNCELEME | ‘EV’İN İMKANSIZ ARZUSU
“Ev” kavramı, yalnızca dört duvardan ibaret değil; modernleşmenin, reklamların, sinema ve sanatın şekillendirdiği, çoğu zaman erişilmez bir arzu nesnesidir. Rasyonelleştirme çabaları evi daha verimli hale getirmeyi amaçlasa da, onu gerçek yaşamdan koparıp idealize edilmiş bir fanteziye dönüştürmüştür. Banliyö mitinden dijital çağın Pinterest ve Airbnb imgelerine kadar ev, artık sahip olunmaktan çok sergilenip tüketilen bir imgeye indirgenmiştir. Bugün ev, fiziksel bir barınaktan çok, modern insanın zihinsel evsizlik içinde sürekli peşinden koştuğu bir hayali temsil eder.