İNCELEME | RÖNESANS MİMARİSİNİN İTALYA’DA ÖNE ÇIKAN 10 ESERİ

Antik Roma ve Yunan eserlerinin incelenmesiyle güzel sanatlar, bilim, felsefe ve mimarlıkta bağın tekrar kurulmasını sağlayan dönem; Geç Orta Çağ’ın krizi sırasında başladı. 15. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Rönesans, kısa sürede İtalya’dan Avrupa’ya ülkelerine yayıldı. 1600’lerde hümanizmin zayıflaması, Reform ve “Katolik Uyanışı” olarak da adlandırılan Karşı Reformasyon’un başlaması ve sanatta Barok dönemle sona erdi.

Merkezi kabul edilen Floransa’da ilk eserlerini veren Rönesans mimarisi, 1400 ila 1600 yılları arasında Gotik tarzının yerini aldı. 

Rönesans mimarisinin başlıca eserleri listesi bile oldukça geniş. Bunların tümünü özellikleriyle sıralamak bu değerlendirmede mümkün değil elbet, ancak İtalya’da öne çıkan yapıları şöyle listeleyebiliriz: 

1. Floransa Katedrali (Floransa, 1436)

Yapısal olarak geç Gotik tarzı yansıtan Floransa Katedrali (Duomo Santa Maria del Fiore), renkli mermer cephe kaplamalarıyla romanesk üslubu çağrıştırır. İnşası bir asır önce tamamlanan çan kulesine Filippo Brunelleschi tarafından tasarlanan kubbenin yapımı, 1420-1436 yılları arasında tamamlandı. Rönesans mimarisinin öncüsü olan kubbe, Rönesans mimarisinin ilk eseri olarak bu dönemin ve Floransa’nın sembolü haline geldi.

2. Aziz Petrus Bazilikası (Vatikan, 1626)

Rönesans mimarisinin en ünlü eseri olarak kabul edilen Aziz Petrus (San Pietro) Bazilikası, İtalya’nın başkenti Roma’da yer alan Vatikan’da bulunur. Bramante, Michelangelo, Raphael, Sangallo ve Maderno’nun becerilerini birleştirerek yeniden inşa ettikleri Aziz Petrus Bazilikası, Yüksek Rönesans döneminin “olağanüstü mimari eseri” olarak kabul edilir. 

3. Santa Maria Novella Bazilikası (Floransa, 1420)

Floransa’daki ilk büyük bazilika ve İtalya’daki erken Rönesans mimarisinin en bilinen örneklerinden biri olan Santa Maria Novella Bazilikası, 1420’de inşa edildi. Gotik ve Erken Rönesans ustalarının freskleriyle ünlü olan bazilika, Alberti tarafından tasarlandı.

4. Tempietto del Bramante (Vatikan, 1502)

Roma Vatikan’daki Aziz Petrus (San Pietro) Kilisesi’nin avlusunda, Aziz Petrus’un çarmıha gerildiği yerde bulunan, küçük bir anıt mezar olan Tempietto del Bramante, Yüksek Rönesans İtalyan mimarisinin başlıca temsilcilerindendir.  

5. Palazzo Vecchio (Floransa, 1504)

Palazzo Vecchio, İtalyan Rönesansının beşiği olan Floransa’nın sivil gücünün ana sembolü olarak kabul edilir. Leonardo da Vinci ve Michelangelo, burada ‘Anghiari Savaşı’ ve ‘Cascina Savaşı’ duvar resimlerini yaratmak için görevlendirilirken, sarayda bulunan Quartieri Monumentali olarak adlandırılan alanda Rönesans sanatçıları Michelangelo, Giorgio Vasari ve Donatello’nun eserleri bulunuyor.

6. Biblioteca Marciana (Venedik, 1560)

Venedik’in San Marco Meydanı’nda bulunan Biblioteca Marciana, Jacopo Sansovino’nun bir başyapıtı ve Venedik Rönesans mimarisinin önemli bir örneğidir. Hayatta kalan en eski halk kütüphanelerinden biri olan Biblioteca Marciana, hâlâ dünyadaki en etkileyici klasik metin koleksiyonlarından birini barındırıyor.

7. Palazzo Pitti (Floransa, 1458)

Floransa’da büyük bir Rönesans sarayı olan Palazzo Pitti, 18. yüzyılın sonlarında Napolyon tarafından bir güç üssü olarak kullanılmasının ardından yeni kurulan İtalya birliğinin başlıca kraliyet sarayı olarak hizmet verdi.

8. Sant’Andrea Bazilikası (Mantua, 1472)

15. yüzyıl Rönesans mimarisinin Kuzey İtalya’daki en önemli eserlerinden biri olan Sant’Andrea Bazilikası, Alberti’nin en eksiksiz eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Roma zafer kemerini örnek alan bazilikanın cephesi, Korinth tarzı pilasterlerle çevrili büyük bir merkezi kemerle tanımlanıyor.

9. Masumlar Hastanesi (Floransa, 1424)

Brunelleschi tarafından bir çocuk yetimhanesi olarak tasarlanan Masumlar Hastanesi (Ospedale degli Innocenti) Floransa’da yer alır. Erken Rönesans dönemi mimarisinin tipik bir örneği sayılan bir halka açık yapı olan Masumlar Hastanesi, Brunelleschi’ye ait bir yapıdır. 

10. San Lorenzo Bazilikası (Floransa, 1419)

Floransa’nın en eski kiliselerinden olan San Lorenzo Bazilikası, MS 393 yılında tamamlanmıştı. 1419’da Brunelleschi tarafından başlatılan yeniden inşa süreci sonucunda, Michelangelo’nun mimarisi ve sanatı ile Donatello’nun son eserlerinin yer aldığı Rönesans mimarisinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 

 

Daha fazlası