MAKALE | ZİRVENİN MİMARİSİ

Dünyanın çatısı… Dünyanın 14 adet, 8000 metrenin üzerinde zirvesi bulunurken bunların 8’i Nepal’de. 8 bin 848 metrelik Everest’le çekim gücü olmuş Nepal, Himayaların da ana vatanı. Tapınaklar ülkesi… Çünkü Çin ile Hindistan’ın arasına sıkışmış Nepal’de neredeyse her tanrı ve inanış için ayrı ayrı tapınak var üstelik sayıları binlerle ifade ediliyor. 

Tapınakların, dışbükey ve çok katlı çatı stili, Budistlerin dini yapıları olan pagodalara benziyor ancak Nepal’e özgü bu yapılar kule değiller ve tek katlılar. Tarihi boyunca, hiçbir boyunduruk altına girmemiş ve zengin kültürel yapısı bulunan Nepal’de 101 etnik grup yaşarken, bilinen 92 ayrı dil konuşuluyor. Bu renklilik, ülkenin mimarisinde de kendisine oldukça yer edinmiş durumda.

Kültürün Ana Yansıtıcısı

Tarih boyunca, Nepal’in başkentinin de bulunduğu Katmandu Vadisi ve çevresinde yaşayan Newar toplumu, bölgeye has ve deyim yerindeyse “nevi şahsına münhasır” mimari eserler ortaya koymuştur. Özellikle yerel topraktan oluşturulan tuğla ve yerel ahşap malzemenin kullanımı ile kendisine özgün bir mimari oluşuma sahiptir. Newar mimarisi olarak da bilinen Nepal geleneksel mimarisi çevresel malzeme kaynağının yanı sıra tapınak yapılarında da yoğun bir biçimde yer alan süslemeleri ile öne çıkmaktadır. Bu bölgede sıvasız tuğlaların yoğun renkleriyle kullanımı, mimariye eşsiz bir özellik katar. Bu renkler ve dokular bölge insanının kültürü ile bir harmoni içindedir.

Eklemsiz Birliktelik 

Ancak yapıların en önemli niteliği, döngüsel inşaat metodolojileri ve yapısal bileşenler arasındaki kilitleme metotlarıdır. Çatı, kirişler, döşemeler, merdiven, doğramalar gibi birçok yapı elemanında kullanılan ahşap tüm parçalar, Newar stilinin geleneksel yapım yöntemleri kullanılarak, çivi veya başka metal parçalar kullanılmadan birleştirilir. Kolon ve kirişlerin birleştirilmesinde kullanılan bu teknikler, Newar mimarisine değer katarken, estetik olduğu kadar yapısal bir işleve de sahiptir.

Bölgenin yerel malzeme zenginliği, kil konusunda Everest zirvesi kadar ikonik durumdadır. Oldukça renkli ve zengin killi toprak yapısı, mimariye renk kattığı gibi yaygın bir seçenek yelpazesi sunar. Killer, özelliklerine ve kalitelerine göre farklı yapı sektörlerinde kullanılır. Siyah renkli kil tuğla, fayans ve kaliteli sıva yapımında kullanılırken, gri kil harç yapımında, kırmızı kil ise kaldırım yapımında kullanılır. Boyamalarda, derzlerin sıvanmasında ise sarı renkli kil ön plana çıkar. Evlerin duvarları ise özel bir tür beyaz kil ile sıvanır. Bu sıvaların temel görevi duvarı yağmur etkisine karşı korumakken ilk katlar ise nem ve böceklerden korunmak için açık renkli yapılmaktadır.

Doğal Malzeme 

Vadinin ana şehrinin adı Katmandu. “Kath” ahşap, “mandi veya mandon” ise yapı veya tapınak anlamına geliyor. Ahşap yapı anlamına gelen Kasthamandapa, bölgede bulunan çok güçlü ve dayanıklı yüksek kaliteli bir ağaç olan sal ağacı kullanılarak inşa edilmiş bir tapınaktır. 

Nepal taş heykelciliği, hayvanları ve mitolojik figürleri temsil eden semboller, genellikle tanrının evini şeytanlardan korumak için tapınak giriş kapılarının önünde yer alır. Ayrıca altın, gümüş, bakır, pirinç ve bronz gibi metallerde dini yapılarda tanrıların varlığını vurgulamak amaçlı kullanılmıştır.

Yerel İhtiyaçlar ve Olanaklar Harmanı 

Mimarinin hızla değişimi, mimari kimliklerin ve kültürel değerlerin değişimine de kaynaklık ediyor. Bu süreç içinde ortaya çıkan çarpıklıklar, yerel mimarinin yeniden keşfedilmesi ve aranılan çözümlere yol gösterici olabilir. Sadece tasarım sürecinde yerel ve yalına ulaşmak değil ihtiyaçlar silsilesinde de bir yerelleşme ve sadeleşmeye gidilmesi gereği kaçınılmaz duruyor. Deneyimlerin köklerine inen, teknik ve estetikten fazla bir şey, dogmasız bir mimari ihtiyacı aleni olarak orta yerde duruyor. İhtiyaç merkezli, akılcı çözümlere odaklanan yerel örnekler; doğal çevreleriyle olağanüstü uyum içinde inşa edilen hatta günümüzün ekolojik tasarımlarının özünü oluşturan yapılardır. Bu nedenle çözümü uzaklarda ya da zirvede aramamakta fayda var.

 

 

Daha fazlası